İFLASIN ERTELENMESİ

 

Bir tacirin para ile değerlendirilebilir tüm hak ve menfaatleri o tacirin malvarlığının aktifi olarak isimlendirilir.

Bir tacirin para ile değerlendirilebilir tüm borçları o tacirin malvarlığının pasifi olarak isimlendirilir.

Bir tacirin iflasına karar verilmesi için pasifinin aktifinden çok olması gerekmez. Tek ve aktifinin çok küçük bir kısmını oluşturan bir borç nedeniyle de tacirin iflasına karar verilmesi mümkündür.

 

Aktifin pasifi karşılamaması ise sadece sermaye şirketlerinde ve kooperatiflerde bir iflas nedenidir.

Diğer iflasa tabi tacirlerden sermaye şirketlerini ve kooperatifleri ayıran fark, bunların borcu nedeniyle kural olarak ortakların sorumluluğuna gidilememesidir. Bu nedenle 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 179. Maddesinde Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin borçlarının aktifinden fazla olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflâsına karar verilir.” Hükmü yer almaktadır.

Sermaye şirketleri ve kooperatifleri diğer tacirlerden ayıran bir önemli fark da bunların ekonomik durumunun birçok kişiyi ilgilendirmesidir. Örneğin bir anonim şirketin işlettiği bir lastik fabrikasında yüzlerce işçi çalışmaktadır. Bunun gibi örneğin bir yapı kooperatifinin müteahhidi olduğu sitede yüzlerce aile yaşayacaktır.

İşte kanun koyucu, sermaye şirketleri ve kooperatiflerin bu özelliğini dikkate alarak, bunlara bir imkan tanımıştır: İflasın Ertelenmesi.

İflasın ertelenmesi, aktifi pasifinden az olan sermaye şirketi ve kooperatifin, iflasına karar vermeden önce, onu bu ekonomik durumdan kurtarmaya yönelik bir imkandır.

İflasın ertelenmesi kararının, fevkalade mühletten yararlanmamış olma dışındaki koşulları ile hüküm ve sonuçlarına kısaca değinelim:

KOŞULLAR

1. BAŞVURUYA YETKİLİ KİMSELER

İflasın ertelenmesi sermaye şirketinin veya kooperatifin idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler ya da alacaklılardan biri tarafından talep edilir.

İktisadi bütünlük içerisinde olan, bu nedenle birinin durumunun iyileşmesi veya kötüleşmesi diğerlerini de etkileyecek olan sermaye şirketleri için ayrı ayrı başvuruda bulunulabileceği gibi bu şirketlerin iflas erteleme talepleri aynı davada da görülebilir (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi).

2. İYİLEŞTİRME PROJESİ

Başvuruda bulunurken, yeni nakit sermaye konulması dâhil nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri gösteren, sermaye şirketinin veya kooperatifin ekonomik durumunun nasıl iyileştirileceğine yönelik bir iyileştirme projesi sunulmalıdır. İyileştirme projesinin dayandığı bilgi veya belgelerin de sunulması zorunludur.

3. KARAR

Mahkeme, öncelikle aktifin pasife yetmediğine sonra da iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğu kanaatine varırsa iflasın ertelenmesine karar verir.

Mahkeme, gerekli görürse idare ve temsille vazifelendirilmiş kimseleri ve alacaklıları dinleyebilir; zorunlu değildir. Yine Mahkeme gerek borca batıklık gerek iyileştirme projesinin inandırıcı, ciddi ve amacı sağlamaya yeter olup olmadığı noktasında bilirkişi incelemesi de yaptırmalıdır (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi).

Ticaret Mahkemesi’ nin bu kararına karşı on gün içinde yasa yoluna başvurulabilir. İflasın ertelenmesi kararı Yargıtayca bozulsa dahi sermaye şirketinin veya kooperatifin malları üzerindeki tedbirler devam eder. Şu kadar ki, Mahkeme davanın seyrine göre bu tedbirleri değiştirmeye veya kaldırmaya yetkilidir.

 

HÜKÜM ve SONUÇLAR

1. İFLASA KARAR VERİLMEZ

İflasın ertelenmesi talebinin en önemli sonucu, sermaye şirketi veya kooperatif hakkında iflas kararı verilmemesidir. Mahkemece inceleme bitirilip karar verilene kadar iflas kararı verilemeyeceği gibi Mahkemece erteleme talebinin kabulü halinde de sermaye şirketi veya kooperatif iflastan kurtulmuş olur.

2. KAYYIM ATANIR

İflas erteleme talebinde bulunulması üzerine Mahkemece sermaye şirketine veya kooperatife kayyım atanır.

Kayyım yönetim kurulu kararlarını onaylamak üzere ya da yönetim kurulunun yerine geçmek üzere atanır.

3. TEDBİRLER

İflasın ertelenmesi konusunda en çok yakınılan ve en çok hassasiyet gösterilen konu budur. İflas erteleme talebinde bulunulması üzerine Mahkeme, sermaye şirketinin veya kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli olan ve kanunda gösterilenler dışında önlemleri alır.

Burada Mahkemece verilecek ihtiyadi tedbir kararları hakkında, Mahkemece esas hakkında karar verilmeden kanun yoluna başvurulamaz.

Tedbirlerden en başta geleni icra takiplerinin durdurulması ve yeni takip yapılmasının önlenmesidir. Mahkeme iflasın ertelenmesine karar verdiğinde kural olarak mevcut takipler duracak ve yeni takip yapılamayacaktır ancak erteleme yargılaması yapılırken bu imkanı sağlamak, iflasının ertelenmesi talep edilen sermaye şirketi veya kooperatifin ekonomik hayatta varlığının sürdürülmesi açısından uygun olacaktır.

Ancak Mahkemece maddi hukuk anlamında sonuçlar doğuran veya alacaklıların alacağını sağlamaya yönelik takas, mahsup gibi işlemler ihtiyadi tedbir yoluyla engellenmemelidir (Yargıtay 23.Hukuk Dairesi). İflasın ertelenmesine karar verilse dahi yararlanılamayacak imkanlara ihtiyadi tedbir yoluyla karar vermemek gerekir.

4. İLAN ve TESCİL

İflasın ertelenmesine ilişkin talep ve kayyım atanmasına ilişkin karar kayyımın mahkemece belirlenmiş görevleri ve temsil yetkisi ile bunların sınırları Mahkemece ilan edilir. Ayrıca bu durum Ticaret Sicil Müdürlüğü’ ne de bildirilerek, ticaret siciline tescil edilmesi sağlanır.

İflasın ertelenmesine karar verildiğinde de bu karar tescil ve ilan olunur.

5.TAKİPLER DURUR

Mahkemece iflasın ertelenmesine karar verildiğinde, iflası ertelenen sermaye şirketi veya kooperatif aleyhine:

  • Kural olarak hiçbir takip yapılamaz,

  • Kural olarak daha önce başlamış takipler durur.

Buna mukabil, hak düşürücü süreler ile bir takip işlemiyle kesilebilen zamanaşımı süreleri de durur; işlemeye devam etmez.

Mahkemece iflasın ertelenmesine karar verilse dahi, iflası ertelenen sermaye şirketi veya kooperatif aleyhine istisnai olarak:

  • Taşınır, taşınmaz ve ticari işletme rehniyle temin edilen alacaklar için rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış takibe devam edilebilir.

Ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez. Burada, mevcut rehnin erteleme süresinde işleyecek faizi karşılamayacağı anlaşılıyorsa, bu faizin de örneğin başka bir rehinle teminat altına alınması gerekmektedir.

Ayrıca:

  • İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflâsın ertelenmesi kararından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflâsın ertelenmesi nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları,

  • İşverenlerin, işçiler için yardım sandıkları veya sair yardım teşkilatı kurulması veya bunların yaşatılması maksadıyla meydana gelmiş ve tüzel kişilik kazanmış bulunan tesislere veya derneklere olan borçları,



İçin haciz yoluyla takip yapılabilir.

Burada dikkat edilmesi gereken husus sadece icra takiplerinin durması ve açılmamasıdır. Yoksa davaların durması veya açılmaması söze konu değildir. Mahkeme, ihtiyadi tedbir ile de bu yönde karar veremez (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi).

ERTELEMENİN SONA ERMESİ

Erteleme ya olumlu ya da olumsuz şekilde sona erer. Her iki durumda da İflasın Ertelenmesi kararı, Mahkeme kararıyla ortadan kalkar.

Sermaye şirketi veya kooperatif hakkında verilen iflasın ertelenmesi kararı kaldırılınca, Mahkemece bunun iflasına da karar verilir.

1. İYİLEŞTİRME PROJESİNİN BAŞARILI OLMASI

İyileştirme projesinin başarıya ulaşması durumunda Mahkeme’ ye başvurularak İflasın ertelenmesi kararının kaldırılması talep edilebilir.

2. İYİLEŞTİRME PROJESİNİN BAŞARILI OLMAMASI

Kayyım, Mahkemece belirlenen aralıklarla ve en geç üç ayda bir, projeye uygun olarak iyileşme olup olmadığına yönelik Mahkemeye rapor sunar.

Mahkeme kayyımın verdiği raporlardan veya gerek görürse yaptıracağı bilirkişi incelemesinden, sermaye şirketinin veya kooperatifin malî durumunun iyileştirilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varırsa, erteleme kararını kaldırabilir.

3. SÜRENİN BİTMESİYLE

İflasın Ertelemesi en fazla bir yıl için verilebilir. Bu süre kayyımın verdiği raporlar dikkate alınarak mahkemece uygun görülecek süreler ile uzatılabilir; ancak uzatma süreleri toplamı dört yılı geçemez. Yani iflas en fazla beş yıl süreyle ertelenebilir.

Süre sonunda iyileşmenin mümkün olmadığı tespit edilirse erteleme kararı kaldırılır.

 

Avukat Erdem Serdar VURGUN

 

 

 

 

 

 

 
JoomlaWatch Stats 1.2.8b by Matej Koval