Yasa Yararına Bozma

 

T.C. Yargıtay İkinci Ceza Dairesi

Esas No: 2009/17456 Karar No: 2009/30596 Tarihi: 25.06.2009

• Eşe Karşı Müessir Fiil

• Yasa Yararına Bozma

ÖZET :

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesinde yer alan kanun yararına bozma istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar ve hükümlere karşı başvurulan olağanüstü bir yasa yoludur. Gerekçe, kanıtların değerlendirilmesi gibi maddi sorunlar yasa yararına bozmanın dışındadır. Yine hukuka aykırılıkla ilgili olmayan, yalnız maddi/fiili ve de takdiri sorunlarla ilgili olan, Yargıtay'ın ilk derece mahkemelerinin yerine geçerek karar veremeyeceği ve düzeltme yapamayacağı konularda bu yola gidilmesi olanaksızdır.
Yasa yararına bozma istemi; haksız tahrik, paraya çevirme takdiri indirim nedenlerinin kararda tartışılmamasına ilişkindir.

(5271 s. m. 309)

TAM METİN :

Eşe karşı müessir fiil suçundan sanık Yakup'un, 5237 sayılı TCK'nın 86/2, 86/3-a maddeleri gereğince 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair (Iğdır Sulh Ceza Mahkemesi)'nin 11.03.2008 tarihli ve 2007/210 esas, 2008/168 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı'nca verilen 25.02.2009 gün ve 2009/2196/11580 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.03.2009 gün ve 2009/53936 sayılı tebliğnamesiyle Dairemize gönderilmekle okundu.

Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;

Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Ceza Mahkemesi Kanunu'nun 230. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde yer alan ve emredici nitelik taşıyan; "Mahkumiyet hükmünün gerekçesinde cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanaklar... gösterilir" hükmü karşısında; somut olayımızda, sanığın 08.11.2007 tarihli oturumda "Bana şerefsiz, pe... diye bağırarak bıçakla saldırmaya başladı", 11.03.2008 tarihli oturumda "Takdir mahkemenindir" şeklindeki beyanlarının, lehine olan ceza kanunu hükümlerinin uygulanması yönündeki hususları da içerdiği, mahkemece gerekçesi de gösterilmek suretiyle, 5237 sayılı TCK'nın 29, 50. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği halde, bu hususlar hakkında bir karar verilmemesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.

Gereği düşünüldü:

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesinde yer alan "kanun yararına bozma" istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar ve hükümlere karşı başvurulan olağanüstü bir yasa yoludur.

Yasa yararına bozma yolu, yasaların eşit olarak, daha doğrusu, aynı (tek) biçimde uygulanmasını sağlamak için salt yasa yararına benimsenmiş olağanüstü bir yasa yoludur. Yargıtay'ın hukuki sorunlarla ilgili bozma yetkisi de temyiz yoluna oranla çok sınırlıdır. Çünkü, temyiz yasa yolundaki bozma yetkisinin, olağandışı bir yasa yolu olan yasa yararına bozmada da kullanılması, yargının kesinlik otoritesine (hüküm dokunulmazlığına) ters düşer. Bundan dolayı "Yasa yararına bozma" yasa yolunun olağandışılığının ve ayrık nitelikte olmasının, duyarlılıkla korunması ve belirgin salt hukuki yanılgılarda bu yola gidilmesi zorunludur.

Bu bağlamda ele alındığında; gerekçe, kanıtların değerlendirilmesi gibi maddi sorunlar yasa yararına bozmanın dışındadır. Yine hukuka aykırılıkla ilgili olmayan, yalnız maddi/fiili ve de takdiri sorunlarla ilgili olan, Yargıtay'ın ilk derece mahkemelerinin yerine geçerek karar veremeyeceği ve düzeltme yapamayacağı konularda bu yola gidilmesi olanaksızdır. Başka bir deyişle, yasa yararına bozma üzerine yeniden yargılamayı gerektirmeyecek konularda, Yargıtay'ın ilk derece mahkemesi yerine geçerek bir düzeltme yapabileceği sorunlarla sınırlıdır.

Yasa yararına bozma istemi; haksız tahrik, paraya çevirme takdiri indirim nedenlerinin kararda tartışılmamasına ilişkindir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Adalet Bakanlığı'nın yasa yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünceler, gerekçeye, yansıtılan oluşa, kabule ve değerlendirmelere göre yerinde görülmediğinden REDDİNE, 25.06.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

 
JoomlaWatch Stats 1.2.8b by Matej Koval